İlk vaftiz kurabiyelerimdi bunlar. Aslında vaftize özel değişik bir model çalışmak istedimse de, Milena hanım özellikle bu modelleri istediği için klasik bebek kurabiyelerimden süsledim. Aslında yapmış olduğum tüm bebek modellerinden vardı aranjmanda, ancak çok farklı bir çalışma olmadığı için resimlerini eklemeye gerek görmedim.
Geçtiğimiz hafta Ece ve ben, minik Efe’mizi Antalya’ya götürdük – çok keyifli ve bu sefer gerçek anlamda kendime geldiğim bir tatil oldu. Antalya çok çok sıcaktı… nem de fazlaydı; zorlansak da tadını çıkardık doğrusu. Dönüşte uçakta halen unutamadığım bir olaya tanık olduk Ezgi’yle (kuzenim). Uçaktan korktuğu için ağlayan ve babasının kucağında oturduğu için 2 yaşından küçük olduğunu anladığım bi bebek, babasından hayatımda bir yetişkine bile atıldığını görmediğim okkalı bir Osmanlı tokadı yedi gözlerimin önünde. Sonra da tartaklandı ki katıldı ve susmuş oldu bu vesileyle. Nefesim daraldı, ağlamışım, çocuk beyin sarsıntısı mı geçirir acaba bir gün. Sonrasında babayla bebek öyle aşk yaşadılar ki inanamadım adamın cehaletine, sevgisine rağmen yaptıklarına. Kazakistan’lıydı; bebeğini 1 saat kıpkırmızı yanakla gezdirirken kaygı duymayacak kadar da ….. idi. Siz doldurun istediğiniz şekilde; benim içim acıyor! Hala o sahne gözümün önünde.Ece çok çok mutluydu; Eyfe’sini (aslında Efe) biberonla besledi, memesini verdi, arabasını hep dikkatlice takip etti… Birlikte bolca yüzdü… tadı damağımızda kalsa da deniz ve güneşin, babamıza kavuşunca unuttuk özlemimizi. Babasına artık Ali demeye karar verdi, sabahtan akşama kadar Aliii diye sesleniyor evde şımarmak için. Eh şımartılıyor da elbet!
Fiyatlarla ilgili detaylı bilgi burada…
Son Yorumlar