Alya’nın Doğum Bebek Kurabiyeleri

Nereden başlasam şaşkınlığındayım. Öyle çok sular aktı ki köprünün altından, öyle çok proje geçti ki elden, anlatamam. Keyfim yerinde bugünlerde, yavaş yavaş paylaşmaya çalışacağım yaptıklarımı/yapacaklarımı.

Bir kere, öncelikle bugüne kadar söylediğim pişmanım, nerden bulaştım tavrımı geri almak istiyorum. Oldu bu iş. İzinler tamam. Üstelik bazı anlaşmalar da yaptım, yaz bitiminde sıkı bir şekilde çalışmayı umuyorum / umuyoruz (artık tek başıma olmayacağım bu yolda).

Kaldığım yerden başlamak gerekirse, en son izinlerle uğraşıyordum. Ve söz vermiştim adım adım yazacağıma. Hatırlatmakta yarar görüyorum, ne usta gerekiyormuş ne gıda mühendisi. El işi olduğu için gayet de kurabilir durumdaymışız ruhsatlı işletme, bir başımıza. Birinci adımla başlıyorum.

Belediyeden çalışma ruhsatı alınması. Zaman zaman yazdım, bir dolu evrak istiyorlar, ama bu evrakları da bir kısmını tamamladıkça gereken diğer detayları bildiriyorlar ben de hoşlanmıyorum bu durumdan diye. Ben size toplu sunayım; belki sizin belediyeler daha düzgün çalışıyordur, benim gibi sıkıntı yaşamazsınız – umarım.

Gıda üretimi çalışma ruhsatı için belediyelere başvuruluyor, ikamet ettiğiniz değil, dükkan ya da atölyeyi kiraladığınız/satın aldığınız semtin belediyesine.
İstenen evraklar / çalışmalar / işlemler aşağıda listeli:

* Başvuru formu (ben bu formu ilk aldığımda bir çok maddede ne sorulduğunu anlamamıştım…ne zamanki evraklar hazırlandı, çocuk oyuncağı bir kaç soru olduğunu anladım). Sona bırakabilirsiniz *KAŞENİZİ UNUTMAYIN HEP YANINIZDA OLSUN*

* Tapu Fotokopisi

* İskan (yapı izin) belgesi (bu iş karışık, iskan yok ise 12 Ekim 2004 öncesi yapılan binalarda o tarihten öncesine ait bir elektrik veya su faturasının noterde tasdik ettirip götürebiliyorsunuz). Ayrıca önemli, çok dikkat etmek gerek; 2004 sonrası yapılmış binalarda henüz iskan alınmamış olabiliyor (bu kaçak mı demek bilmiyorum ama ruhsat almaya engel bir durum..mal sahibinin bunu çıkarttırmış olması gerekiyor). Ben dükkanı kiralamadan önce belediyeye gidip onay aldım, dükkanın fotoğrafları ve adresi ile. Kolay olmuyor onay vermeleri, ama en azından iskanı kontrol etmenizde yarar var.

* Kira kontratı

* Vergi levhası

* Nüfus cüzdanı sureti ve ikametgah – genelde herkes unutuyormuş… bana sorarsanız istemeyi unutuyorlardır, çok zor bir evrak değil zira 🙂

* Şahıs olarak başvuracaksanız ticaret sicil gazetesi fotokopisi ve ticaret odası üyeliği kaydı (esnaf odasına kayıt isteyebilirler, o biraz daha zor sanırım…ticaret odasına kayıt yeterli oluyormuş).

* 2 adet vesikalık fotoğraf

* işyerinin açık adresini gösterir kroki… Çizim yapmaya gerek yok, Google maps ten yakın plan bir çıktı almanız yeterli)

* İşyerinin iç ve dış fotoğrafları (evde çıktı almak yeterli-hatta ben 15-20 tane resim basmıştım, abartmışım güldüler)

* Sağlık muayene cüzdanı (daha önce detaylı bahsetmiştim burada ayrıca burada– portör muayenesi)
Beni o asabi sinir hastası kadınla muhatap ettikten sonra biz göndermiş olamayız sizi oraya, özelde niye yaptırmadınız dediler o da cabası. Hem de Türkan Saylan Poliklinik yeterli oluyormuş, evimin dibi. Saçma sapan Halk Sağlığı Merkezi’nde azar işitmiştim bir de. Neyse devamı var, 6 ayda bir yenileniyor, bundan sonrasını kurtardığıma sevindim.

* Tekrar ediyorum, kaşe

* İtfaiye raporu (dükkan hazır hale geldikten sonra, belediyeye gidip Büyükşehir Belediyesi İtfaiye birimi teftişe gelsin diye dilekçe ile başvuru. Bizde anlamsız teferruatları vardı işin, üst kata çık dilekçe örneğini al, doldur imzala, alt kata in, orada sisteme işlet, şimdi deftere kaydettir, neyseki ödeme yok, tekrar 2 kat yukarı çık dilekçeyi oraya ver, oradaki görevli bilgisayara yazsın dursun, yarım saat ne iş yapacağın üzerinde uzlaşmaya çalış, hayır ekmek yok, sadece pasta, kurabiye… ama öyle iş olmazzz, onlar tespit etsin iş kolunu, itaat et işim yürüsün diye, 🙂 Sonra bir tarih veriliyor, 1 haftalık bir aralık. Dükkanda bekleyin, bu 1 hafta içinde herhangi bir gün herhangi bir saatte gelecek itfaiye diye. Bana itfaiyenin direk telefonunu vermişlerdi belki ne zaman geleceklerini öğrenirsem diye, ama telefonu açan yok elbette. Beklemiştim ama kaçırmışım ilk 1 hafta. Sonra tekrar belediyeye gidip tüm bu basit ama zaman kaybettiren işlemleri tekrar yapmam gerekmişti. Yine 1 hafta sonra başlayacak 1 haftalık ikinci süreç. Neyseki o hafta adım atmadım dükkandan dışarı da 2.günü geldiklerinde yakaladım. 1-2 dakikalık bir iş; yangın güvenliği açısından denetleyip gidiyorlar, çok başarılı bir ekipti, ne de olsa büyükşehir dedim.

* Bu arada eşanlı olarak maliyeye dükkan açılışını bildirmek lazım, onu da soruyorlar çalışma ruhsatına başvuru anında.

* Çevre Temizlik Belgesi – bu işlem için de sadece Çevre Temizlik vergisi ödemek yeterli oluyor, Bu arada dükkan ne kadar büyük tabela ne kadar büyük, hep daha fazla vergi, harç vb. Kira sözleşmesini imzaladığınız anda vergiye tabisiniz, dikkatli olmakta yarar var. Beni uyarmadılar, ben de araştırmadım, 250TL ödedim ilk taksit, 75TL si ceza (aslında bunları unuttum önümdeki kağıda bakıyorum… her işleme ufak ufak para alınıyor).

* Haşere ilaçlama Sözleşmesi. 1 günde buldum haşere ilaçlama servislerini. Dükkana birini getirtmem 2 haftamı aldı. Yarın geleceğiz bakacağız hemen orada imzalar sözleşmeyi ilaçlamanızı yaparız…ama ne gelen var ne giden. Yarın dolu, Cuma..yok daha önce olmaz…derken Gezer İlaçlama idi galiba, gerekirse paylaşırım…hemen bilgisayardan sözleşmeyi gönderdiler (herkes önce ilaçlamayı yapmak istedi çünkü sözleşmeyi alan ilaçlamayı yaptırmadan yani para vermeden ortadan kayboluyormuş). Gezer öyle yapmadı, dediğim gibi, anında scan ettiği gibi evrakları temin etti bana. İş bitti. Ben de ilaçlamamı yaptırdım, mekana özel bir servis veriyorlar, benimki 80TL tuttu, sadece krem jel gibi bir nokta kadar ilacı kapı pervaz aralarına vs sıktılar gittiler. 6 ay idare edermiş, ama zaten orada böcek olmazmış, çok şükür.

* Ticaret odası şube tescili. Bu işlem de vakit alıyor, çünkü ticaret odası çok yoğun oluyor, gazetede yayınlanmasını beklemeye gerek yok, ticaret odası yayınlanacağına istinaden bir evrak veriyor, 1-2 hafta içinde elbette.

* Tabela vergisi! Tabelayı yaptırıp astığınız andan değil, faturanın kesildiği tarihten itibaren mükellefsiniz. Tabela vergisinin de kriteri çok, Işıklı ışıksız, kaç m2 vs boyutları bile verginin miktarını belirliyor. Benim tabelayı gördüyseniz tahminen 100TL gibi ödemiştim vergisiz. Işıksız benimki. Faturayı da yanınızda götürmek lazım, fotokopisini de.

Bu evrakları götürüp belediyeye teslim ettiğinizde evraklar kabul edilirse başvurunuz resmen alınmış oluyor.
Ondan sonraki hafta içinde dükkanı denetime geliyorlar.  Bana aynı anda maliyeden de yoklamaya geldiler, unutmayın onlar da gelecek.

Gıda üretimi yapacak dükkanda

* soyunma odası olacak (ben bir paravan aldım hastanelerde kullanılanlardan…nasılsa kullanılmayacak dediysem de kabule ttiremedim, koyun sonra kaldırırsınız dediler…böyle de saçma)

* Tabi ki mutfak olacak – kapalı olmasında yarar var, ayrı bir bölüm gibi.

* Üretim bölümü, meşhur mermer tezgahın kurulacağı bölüm – ben bankalarda kullanılan şık paravanlardan aldım, ofis ayıran; aa niye kapalı değil burası dediler, dedim ferah olsun, orayı da göreyim. Sorun etmediler neyseki.

* Mutfağın arka kısmı tezgahın etrafı, yerler vs kolay temizlenebilir malzeme olması gerekiyor, yani mutfağa seramik döşetmekte yarar var, duvara yağ sıçradı mı çıkmaz diyorlar. Yerler de mermer fayans vb kolay silinebilir malzeme olmalı.

* Tuvalet mutfağa yakın olmamalı; ben sorf bu yüzden (tuvalet kapalı olduğu halde) mutfak tesisatını taşıttım, çalıştığım seramik, tesisat vb ustalardan da çok memnun kaldım.

Bir kaç kriter daha vardır elbette, ama benim genel olarak bildiklerim bu kadar. Buraya yazdığım kadarıyla belediye harcını da hazır ederseniz (60m2 dükkana 1000TL gibi ödedim) çalışma ruhsatını kolaylıkla alırsınız. İnanın bu liste bu haliyle elimde olsa, hemencecik çıkarıverirdim. Öyle kolay. Beni sıkıntıya sokan, herkesin çalışma şeklinin farklı oluşu 🙂

 

Aşağıdakiler istenmedi, en merak ettiğimiz konu buydu aslında:

* Ustalık belgesi

* Atık yağ sözleşmesi

* İşyeri ruhsat projesi

* Esnaf Sanatkarlar Odası Kaydı

Daha çok yazacaklarım var, ama kaç ay sürer yazmam onu bilemiyorum; elimden geldiğinde paylaşacağım. Şimdi sırada gıda üretim izni var. Çalışma ruhsatını alınca zaten sorun olmuyormuş; gittim Tarım Köyişlerine…yeni kanun çıkmış, çalışma ruhsatı çıktıktan sonra 1 ay içinde başvurmazsanız cezası varmış. Benim ruhsat tarihi zaten 1 ay erken atılmış nedense. Bakalım ceza ödeyecek miyim, kendime ait olmayan bir hatadan dolayı.
Üretim iznine başvurmak için ekspertiz raporu isteniyor; Ticaret Odasına bizzat gidiyorsunuz (veya noter tasdikli vekaletname verebilirsiniz) bu raporu almak için. Ticaret odası çağrı merkezi bilgi veriyor, internette bir form var onu doldurmak, nüfus cüzdanı fotokopisi ve 140TL gerekiyordu sanırım. Ondan sonraki hafta içinde de dükkana eksper geliyor, Ticaret Odası’nın yetkili mühendislerinden. Ne kadar üretim çıkar anlamında bir rapor hazırlayıp veriyorlar ki Gıda Üretim İznine başvuru yapılabilsin. Onları da ayrıca anlatacağım Benim tıkandığım nokta, SSKlı biri olması gerekiyormuş bu rapor için. Bu iş elişi, ben SSKlıyım dediysem de anlatamadım, firma sahibi olmazmış. Tabi hemen birinin girişini yapıp evrağı aldıktan sonra çıkış da yapabilirsiniz ama ben zaten bir anlaşma yaptım yardım almak için. Onun girişi yapılmak üzere. Yine de bu konuya çok takılmış durumdayım, hiç bir mantığı yok

(Hayır hala mantıksız işlerin bizim ticari meselelerimizin gerçeği olduğunu kabullenmiş değilim…)

Devamı gelecek, SÖZ!

Kıvanç’ın Doğum Kurabiyeleri

Kurabiyeler Kıvanç’ın doğum kurabiyelerinden… fotoğraflar yığılmaya başladı; bir taraftan seviniyorum, kaybolanları yerine koyuyorum diye…dile kolay, yüzbinlerce kurabiye fotoğrafı uçtu gitti, minicik bir kazayla. Bir taraftan da onları kim yetiştirecek, toparlayıp da yayınlayacak şimdilik bilemiyorum. Yakındır asistan aramaya da başlarım 🙂

Halen şeker hamuru ustası arayışım devam etmekte. Pastacı sitelerine ilan koymaya çalıştım, ama başarılı olamadım. Bu arada bildiğiniz, tanıdığınız birileri varsa yönlendirebilirsiniz. Küçükbakkalköy’de çalışacak şekilde…

Atölye hazır gibi; ancak bu haftasonu katılacağım organizasyon ertesinde üzerine eğilebileceğim. Çok keyifli projelerim var, biraz zaman alacak ama yine nefes alamaz durumdayım! 🙂 Kanyon’da yapılacak aktivite Safir AVM’ye alındı…

Emiralp ve Ali Toker’in Bebek Kurabiyeleri

Emiralp ve Ali Toker’e hazırladığım bebek kurabiyelerinden fotoğraflar… Emiralp’in siparişini Amerika’daykn almış, dönüşte telaş içinde yetiştirmiştim. Her iki bebeğe de sağlık, analı babalı uzun ömür dilerim. Mutlu olsunlar!

Mydisk.com.tr den hard diskim için olumsuz sonuç geldi, hiç bir şekilde kurtulma şansı yokmuş datanın. Danıştay yandı, orada bile hard diskleri kurtardılar..ne yaptıysam bu kadar, tüm kurabiye fotoğrafları gitti. Neyse, geçmişe bir perde artık; çok şükür sevdiklerim yanında. Katalog yaptırmayıveririm, ya da bir gün oturur yüzlerce kurabiye süsler hepsini resimlerim…

Çok öfkeliyim bu ara. Sevgili Ataşehir Belediyesi, diye başlayan yazılar yazmak istiyorum. Acaba ben mi yanlış insanlarla görüşüyorum; ama tek değilimdir sanırım bu konularda serzenişte bulunan. Hayatımda çalıştığım en anti-sistematik kurum. Sistemler düzelmiş, itfaiyeden yanıt gözüküyor; “OLUMLU”.

Ama durun, pürüz çıkarmaları lazım, ne yapsak ne yapsak; hmm, “evrağın orijinali elimize ulaşmadan başvurunuzu alamayız”. Geldiğinde dosyama koyarsınız, “Olmaz, olur mu, bu kadar kolay iş halletmenize nasıl izin veririz, biz Ataşehir’iz”. Keşke Çekmeköy’de bir atölye tutsaymışım, onların belediyesiyle bir kaç kere görüşmüşlüğüm oldu, o kadar yapıcı ve akıcıydı ki anlatamam. Ama ben arayıp buldum, söz söylemeye hakkım yok. Daha şenliği,bugün bir set dosya gelmiş itfaiyeden; benim evrak arasında yok belli ki. Peki, ne kadar sıklıkla evrak geliyor; “haftada bir”.
Bekle 1 hafta daha hiç bir şey yapmadan! Daha neler göreceğiz. Ancak şöyle de bir şey var, şu anda üretime başlayabilir durumdayım, aksilikler varsa düzeltmemi söyleyecekler, mesele bu.

Helal olsun! Bu kadar söyleyebiliyorum; sizce de oy verirken elim titremeyecek mi??! Vermem ki, benim elimden de bu gelir. Bakalım kalbimi kazanabilecekler mi! Ama ben alacağım o ruhsatı, bu işi bıraksam da o ruhsatı almadan bırakmayacağım.

LEYLA DURU’NUN NEŞELİ BEBEK KURABİYELERİ

Kurabiyeler Leyla Duru’nun bugünkü baby shower partisi için

Bugün Cumartesi…evde durup da blog yazmaya niyetim yok, o yüzden Can Yücel’in sevdiğim bir şiirini gönderiyorum:

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..

Pencereyi aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin.
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin.
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis, önce sana
güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse,
aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, hatta
daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,

ohhh şöyle bir hafifle …

Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden
sesi duymak için alo de…

Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık Yağmur varsa ıslan, güneş
varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil,
görerek bak Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk
görürsen yanağından makas al..

Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen
çok darda iken kimler seni ferahlattı,
hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı ?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor.
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,
yüzünde güller açtıracak..

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun.
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun.

Saklama tabakları

Bardakları misafire

Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,

Vazife yapar gibi hiç değil

Şöyle keyife keyif katar gibi,
Lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi
tadına var akşamının..

Gece evinde, dostların olsun
Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun..
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illa ki sağlık !

CAN YÜCEL…..