1 yaş ve 3 yaş doğumgünü kurabiyeleri

Resmini çekebildiğim kadarıyla son haftanın doğumgünü kurabiyeleri bunlar… eksiğim vardır, karman çormanım çünkü
Kanal D nin Kazanmak İçin 1 Dakika programına kurabiye ve pasta hazırladım, pastanın fotoğrafını çekmeden yollamışım kendime on kere hatırlattığım halde. Şimdi istiyorum Kanal D den belki çekmişlerdir gönderirler umuduyla. Neyseki kurabiyeler var, onları da kategori kategori toparlayabildiğim kadarıyla yayınlarım ilk fırsatta.

Böyle çalışmaya akıl mı kalır, atölyeyi de hala tamamlayamamış durumdayım. Tamam bitti diye gidiyorum şaka gibi hiç duymadığım bir şey çıkıyor. O evrakları alana kadar kibar duruşumu koruyacağım, ondan sonra kime nasıl sitem ederim bilemiyorum. Bi haşere ilaçlama sözleşmesi çıkmıştı başıma, iyi bir firma olsun diye Ataşehir yönetimin önerisiyle Proteks’i aradım. Bir harikalar! 3 hafta peşlerinden koşturdular beni. 3 hafta boyunca hep çok rica ettim bir an önce bitirelim vaktim yok diye, tabi 2 güne hemen arayacak/geleceklerdi her defasında. Mesele sözleşmeyi alıp ortadan kaybolmama engel olmak. Ben ister miyim bu kadar emek verdiğim bir işin haşerat yüzünden bozulmasını. Anlattım ama anlatamadım/inandıramadım. Dün bu işin böyle gitmeyeceğine karar verip Google‘a sordum. 7 gün 24 saat çalıştıklarını iddia eden Gezer İlaçlamayı aradım, Sağlık Bakanlığı’ndan da onaylıymış, işin en önemli kısmı o. Telefon numarasını internetten alırsınız ihtiyacı olan olursa.

Amacım bulduğum 6-7 ilaçlama firmasını aramak, fiyat almak ve aklıma yatanla çalışmak (Her ay ilaçlama yapılacağını düşünürsek). Gezer İlaçlamayı bir aradım ki nasıl kibar 2 kadınla konuştum anlatamam. Anında bilgileri geçtiler, 70TL hemen ilaçlama yapılır, sözleşmenizi anında bilgisayarınıza göndereyim, dilerseniz faks… ben daha tavrını duyduğum anda kararımı verdim başka yerleri aramamak üzere.  Ama aksilik o ya, tam ilaçlamanın olduğu saate koydu mu Dell bir toplantı önemlisinden. Eh, ailem var benim çok şükür, işler aksamayacak. Bu arada halen servis almaya devam ediyorum, her defasında içim huzur doluyor, samimiyim, ne kadar doğru iş yaptım diye.

Yarın ilaçlanıyor dükkan. Bu arada yazmayı unutmuşumdur mutlaka, ticaret odası sicil tasdiği yeterli olmadı, bir de şubeyi (atölye olacak şube açılışını) bildirip onun sicilini getirmemi istediler. O da ayrı bir komedi. Ticaret odası deyince bir çok işlemi online yapabileceğim, kurumsal bir yer hayal ediyordum hep. Yok öyle bir şey. Her işlemde kendimi Avrupalı zannedip havaya girdiğimi bir kere daha anlıyorum.

Şimdi git, 1 saat sonra gel şimdi yoğunuz, bu evrağı al, şu tutarı bankaya yatır, şurada yazan tutarı da gel bizim arka binadaki veznemize yatır. Vezneye gitmeden önce bankadan aldığın makbuzu işletmek için bize gel. Vezneye ödeme yaptıktan sonra?

“10 gün sonra hazır.” Ne? Koşa koşa banka ve binalar arası mekik dokumuş olmam bunun içinmiş. Başvurum 2 hafta daha bekleyecek. Güya hızlı olsun diye kendim gittim, gitmez olaydım, öfkeyle döndüm.

Daha şenlik bitmedi elbette, bunun çevre temizlik belgesi, itfaiyeden yangın güvenliği evrağı, o’su bu’su çok işi var.

Ama azimliyim, alacağım! Sonra satış noktalarımı düşünmeye başlayabilirim. Başlayabilir miyim, eh kısmet! Şeytan bazen bırak artık demiyor değil!!

SON ZAMANLARIN DOĞUMGÜNÜ KURABİYELERİ

Salatalık maskeli kadını hiç sormayın… bigudileri bigudiden başka herşeye benzedi…

Ömer’in 2.yaş, Deniz’in de ilk yaş kurabiyeleri bu ay içinde hazırladıklarımdan…mutlu, sağlıklı yaşlara…

Diğer doğumgünü kurabiyelerimizi incelemek ve fiyat öğrenmek için bu linke tıklayabilirsiniz.

Siz de bu kurabiyelerden yapmak / yapabilmek için eğitim almak isterseniz buraya tıklayın.

Rüzgar’ın 1 yaş doğumgünü kurabiyeleri

Teslim olana kadar ömür tükettiğim kurabiyeler İzmir yolcusuydu. Karşıyaka MNG’nin tembelliğinin ve takipsizliğinin kurbanı olmak üzereyken Rüzgar’ın babası tarafından sokakta bulundular. Sıkıntıyla başlamış olsa da umarım doğumgünü partisine tat / renk katmışlardır. İyi ki doğdun Rüzgar, mutluluklar dilerim…

Diğer doğumgünü kurabiyelerimizi incelemek ve fiyat öğrenmek için bu linke tıklayabilirsiniz.

Siz de bu kurabiyelerden yapmak / yapabilmek için eğitim almak isterseniz buraya tıklayın.

Kayra’nın 1 yaş kurabiyeleri

Paris’e gitmemize bir gün kala teslim ettik Ece’yle, Kayra’nın kurabiyelerini annesine. Bizi mahcup etti annesi ama çok sevdik kendisini. Takdire değer tavrı, yaklaşımı, hoşgörüsüyle hayranlık uyandırdı. Ama herkes aynı değil! Dün bir bayan aradı. Ödeme yaptığı diş buğdayı çalışmasını hemen o gün yetiştirmem için çok rica etti, kıramadım. Nasıl çalıştığımı bir ben bilirim, yetiştirmek için. Bitti şükür sıkıntısız derken bir telefon akşama. ‘Eşim de yaptırmış aynısından başka bir yere, iptal etmemiz mümkün mü…’ dediğinde tam durumu izah edecektim ki, devam etti: ‘…daha doğrusu iptal etmek zorundayım, para iadesi’ vs diyordu ki, siparişi bitirdiğimi hazır olduğunu ifade ettim. Umursamadı! Ne kadar zor durumda olursam olayım, benim için bir saatlerce saçma bir kurabiyeyi süsleyecek, çocuğumun adını yazacak, dolayısıyla başkasına satışı mümkün olmayacak…ben onu alırım. Param olmasa borç alır yine alırım. 15 kurabiye! İş arkadaşına,komşuna, ailene herkese dağıtabilirsin fazlasını. Hala inanamıyorum insanlar nelere tenezzül edebiliyor, belki yazmam da çirkin, ama yanlışa tepki vermeden duramıyorum.

Paris muhteşemdi elbette…senenin tatili oldu. Biz hala o kadar etkisindeyiz ki sene bitmeden ve hatta yaz aylarında mutlaka tekrar gitmeyi umuyoruz. İki hata yaptık, birincisi kesinlikle Disney’in kendi otelinde kalmalıydık (oysa herkes uyarmıştı); parkın içinde bulunan otelde Disney karakterleriyle kahvaltı vb mümkün. Parkta benzeri restaurantlar var ama çok önceden rezervasyon yaptırmayana ‘doluyuz’ diyorlar. Bir gün yetmezmiş, o yüzden otelde kalıp en az 2 gün parkta/parklarda takılmak gerekirmiş. İkinci hatamız da bir güne ancak tek parkı sığdırırız düşüncesiyle tek park için bilet almış olmak oldu. Basiretim bağlandı benim. Programda tüm Disney karakterlerinin Walt Disney Park’ta olduğu yazsa da biz Disneyland Park’a girdik. Rüya gibiydi ama biz sadece Mickey’le tanışabildik. O buluşma anı da ayrı bir hikaye konusu. Büyülendik. Sıra bize geldiğinde, “a bizim sıramız geldi” diye konuşurken bir baktım, benim minik, transa geçmiş bir şekilde utangaç aşıklar gibi ama sık adımlarla Mickey’e doğru gidiyor. Daha makineyi elimize almamıza fırsat vermeden sarıldı Mickey’e. Sonra aşkları bizim için görülmeye değerdi elbet. Mickey alışık miniklere; burnunu öptürdü, güya utandı… Ece, o makineye hayatta poz vermeyen artiz Ece, bir pozlar verdi ki biz şaştık kaldık! Daha sonra alışveriş yaparken, gördüklerine, yaşadıklarına kahkahaları kulaklarımda çınlıyor. Tüm çocuklara feda olsun; gider miyim artık başka seyahate. Mağazaları ayrı bir cennet, kendimizi kaybettik, ben ev eşyalarına; Ece de oyuncaklara daldı saatlerce. Orada da anneme aldığım muhteşem bir koleksiyonluk biblo mutfak saatini alarmıyla unutmuşlar, otele geldiğimde farkettim. Geri dönme şansımız olmadığı için çıkartmakla uğraşınca kırdık bibloyu. Şikayet edeceğim, neye yarar bilmem ama bazen böyle kendimi Amerikalı zannedip serzenişlerde bulunuyorum. Yurtdışındayken işe yarıyordu, hiç olmazsa bir özür alıyordum. Burada cevap almamak bir yana, benzeri şirketlerde çalışmışlığım olduğu için dalga geçtiklerini biliyorum. Bizde öyle yapılırdı, uğraşanlara…Ben umuyorum tüketicinin korunacağı günlerin geleceğini 🙂 Tüketiciye hizmet veren biri olarak bunun önemini iyi biliyorum.

Doğumgünü kurabiyeleri hakkında detaylı bilgi ve fiyatlar burada